10 Mayıs 2010 Pazartesi

Intel-Siyaset

Team Obama'nın 2008'deki başarısına, Türkiye'de belediye başkanlığı seçimlerinde AKP'nin video tabanlı miting görüntülerini paylaşmasına yeterince şaşırdıktan sonra siyasetin de internetin gücünü kavradığına tanıklık etmiştik.

New York Times'ta geçen hafta internetin insanların siyasi eylemleri bir kenara, siyasi düşüncelerine olan etkisini incelemiş.

Televizyon yaygınlaştığında birçok insan kendi çevresinin, kabuğunun dışında fikirlere maruz kaldığı için siyasi görüşlerde toleransta bir artış olmuş. TV'den önce kendi komunitelerinin dışında siyaseti konuşamayan ve -eger kitap okumuyorlarsa- diğer fikirleri dinleyemeyen insanlar, bu fikirlere daha sıkıca bağlanıyorlarmış. Aslında internetin ilk yıllarında da bundan farklı bir durum olduğu söylenemez; çünkü tek bir popüler web sitesi yaygınlaşıyor ve eğer bu site bağımsız ve tarafsızsa çeşitli fikirlerle karşılaşabiliyorlardı.

Şu anda ise internet bambaşka bir noktaya ulaştı. İnsanların takip edebileceği binlerce haber sitesi, blog, tartışma forumları var. Bu nedenle siyasete ayıracağı süreyi aynı seviyede tutmak isteyen bir insan bu kaynakların birçoğundan feragat etmek durumunda. NYT'nin araştırmasında şu psikolojik durumun tetiklenip tetiklenmediği sorgulanmış: Bu seçim insanların ellerine verildiğinde, karşıt fikirlerdense kendi fikirlerini onaylatma ihtiyacına gidebilirler mi? Böylece insanlar fikirlerine çok daha bağlı, atgözlüklü hale gelebilirler mi?

Aslında araştırmanın sonucu cevabı "Hayır" olarak veriyor. Araştırma ABD'de yapılmış. Ortaya çıkan sonucun temellendirmesi, insanların karşıt görüşlere sinirlenseler de merak duygularının ağır bastığı yönünde. Açıkçası ben sonucun daha farklı olacağını beklerdim; hatta daha detaylı ve uzun vadeli bir araştırmanın sonucunun cevabının "Evet" olacağını düşünüyorum. İnsanlardaki ortalama kendine güvenin daha düşük olduğu ülkelerde -ki bunlar gelişmekte olan ülkeler oluyor- insanların onaylanma ihtiyacı yüksek seviyede olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder