31 Ağustos 2009 Pazartesi

30 Ağustos 2009 Pazar

Hannah Montana vs İnternet

"Neden internet bu kadar ilgi çekici?" sorusunun cevabı: Onu hala anlayamıyoruz... En yakın örneği aşağıdaki linkte. Toptan bir yaş grubunun davranış şeklini değiştirebilecek güce sahip. Sosyolojiye alt dal olarak girmeli internet'in bu etkileri...


Okumaya üşenenler için özetleyeyim. Aslında yazı, Hannah Montana'nın meşhur olma sebebi ile interneti ilişkilendiriyor. Hannah Montana hem dizinin, hem de dizinin başrolündeki popstarın ismi. Bu kızımız aynı zamanda California'da Miley Stewart ismiyle de mütevazı bir hayat yaşıyor. Dizinin kurduğu paradoks da bu; normalleşmeye çalışan bir popstar.

Öte yandan şu anki 14-17 yaş grubunu düşünelim. Bu ergenlik dönemi gençlerinin hepsi internetle büyüdüler, hayatlarının ikinci bir yarısını da internet oluşturuyor. Çoğumuz gibi onlar da birden fazla sosyal ağa üyeler; ama diğerlerinden farkları, kişilik oluşturdukları dönemdeler. Bu da kendilerini internette yarattıkları ikinci sosyal persona ile -yani kendi yarattıkları, belki de olmak istedikleri ikinci kişilikle-bağdaştırmaya uğraştırıyor. Linkini verdiğim yazı çok güzel bir örnek vermiş: Uçurtma uzmanı olmak mı istiyorsunuz; sosyal ağdaki nick'ini "UcurtmaAvcisi93" yap... Ve bu kadar... Artık Uçurtma Avcısı'sın. Uçurtma uçurmayı da bir ara öğrenirsin artık...

Bu iki persona'daki açıklığın bu kadar artması da, bu dengeyi kurmanın zorluğunu beraberinde getiriyor. Daha önce sadece ünlülerin yaşadığı "özel yaşam-medyadaki yaşam" ikilemi de artık tüm ergenlerde ortaya çıkıyor. Öyle ki; "umuma açık gizli yaşam" gibi bir paradoksun ortasına düşüyorlar.

Tam olarak da bu yüzden Hannah Montana onların yıldızı olabiliyor. Çünkü kendilerini bu şovda bulabiliyorlar.

Karışık oldu, ama zaten konu çok kompleks. Dediğim gibi sosyolojik bir araştırma bunu daha net anlatabilir.

27 Ağustos 2009 Perşembe

Neden David Villa hala Valencia'da?

Futbol öyle bir pazar ki; hem taraftarlık, estetik gibi insana özgü manevi içeriklere sahip, hem de endüstriyel ve ekonomik gelişmelerle içiçe. Futbolcular bir yandan sanatçı, bir yandan işçi. Kulüp hisselerini almak için taraftarlarla CEO'lar savaşıyor. Bu ortamda gelişen olaylardaki mantığı bulmak çok zorlaşıyor.

David Villa onca söylentiden ve tekliflerden sonra Valencia'da kaldı. Aslında Valencia gibi son 2 sezonda hiçbir başarısı olmayan bir kulüpten ayrılması için çok fazla sebep vardı. Nedir bunlar:

- Son derece istikrarlı (Tüm Avrupa'da son 8 sezonda en az maç kaçıran forvet)
- 27 yaşında ve 8 sezondur 15'in altında gol atmıyor, şimdiden İspanya adına en çok gol atan 2. oyuncu
- Valencia Villa'nın beklentilerini karşılamıyor
- Valencia ekonomik krizde, çok yüksek miktarda borcu var ve kasasına girecek her kuruşa muhtaç
- Valencia ile Villa arasında duygusal bir bağ yok (Del Piero ya da Totti sendromu yok yani)

Peki ama niye ayrılmadı ya da ayrılamadı? Aslında bu sorunun cevabı da yazının başında belirttiğim hassas ilişkide.

Öncelikle piyasa değeri 35 - 45 Milyon Euro arasında olan Villa için bu parayı verebilecek zaten halihazırda çok fazla kulüp yok. Bunlar Manu, Liverpool, Real Madrid, Barcelona, Chelsea, Milan, Internazionale, Manchester City. Ancak bu ekonomik kriz ortamında bu kulüplerin çoğu transfer bütçesini bu sene küçülttü (Hatta Liverpool da krizde şu an). Bunlardan Real Madrid ve ManCity yaptıkları pahalı transferlerle limitlerini tükettiler.

Üstelik Real Madrid, Barcelona, Inter ve ManCity kulüplerinin dördü de yıldız oyuncu aldılar ve bu senelik "Yıldız oyuncu aldım, forma satışları transfer parasının bir kısmını karşılar" mantığını zaten uyguladılar. Ekonomideki "cannibalization", yani bir şirketin bir markasının satışlarının aynı şirketin diğer markasının satışlarını etkilemesi durumu, bu kulüplerin transferi gerçekleştirmelerini engelledi.

Kısacası, bu ekonomik ortamda arz-talep dengesi kurulamadığı için piyasaya göre "over-qualified" olan David Villa Valencia'da kaldı. Tıpkı prestijli bir üniversiteden mezun tecrübeli bir çalışanın kendi kalitesinde bir iş bulamaması gibi.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

Teknolojide Baloncuk

Çok geyik. Şaka bir yana online girişimciler için güzel hint'ler de var içinde.

Wiki -ve artık Ansiklo- Pedi

Wikipedia, tüm yapısını değiştirecek bir karara imza attı. Bundan sonra Wiki'ye girilen her entry, deneyimli editörler tarafından denetlenecek. Bazı Wiki-Fan'lere göre bu, zaman açısından geriden gelmeler yaratacak, güncellemeler yeterince hızlı yapılamayacak. Wiki yöneticilerine göre ise ansiklopedinin asıl amacı doğru bilgi sağlamak.

İşin güzel yanı ise, Wiki yöneticilerinin bunu 8 yıl ve ayda 60 milyon site ziyaretçisi sonra farketmesi.

Sonuç itibariyle ansiklopedi dediğinin öncelikli amacı güncelleme değil, doğru bilgi sağlamak. Wikipedia'nın güvenilirliüiyle ilgili tartışmalar geçen seneden beri devam ediyordu. İsrail hükümetinin, Pentagon'un, Vatikan'ın ve bunun gibi birçok kuruluşun Wikipedia'ya taraflı bilgi sızdırdığının ortaya çıkarılması sonucu belli yerlerin Wikipedia'ya erişimleri engellenmişti. Geçen seneden beri devam eden taraflı entry'leri engelleme çabası artık altından kalkılamaz hale gelince Wiki yöneticileri doğru yolu bulmuş gözüküyor.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Cahiller İçin Kredi Krizi

11 dakika, ama çok güzel anlatılıyor. Mutlaka izlenmeli.

Sosyal Ağ Oyuncuları

Social Network Gaming: Sosyal network'lerde belli kisilerin ya da kuruluslarin populerligini arttirmaya yonelik kullanici ya da link satmak. Nasil isliyor? Mesela bir web siteniz var. Bu gaming sitelerinden birine giriyorsunuz. 100 tane "digg"i belli bir miktar parayla satin aliyorsunuz. Boylece web siteniz 100 kez digg'lenmis oldugu icin populer gozukuyor. Bu sekilde de sitenize dogru duzgun icerik saglamamis olmaniza ragmen sitenize reklam aliyorsunuz.

Bu tur hizmeti saglayan birkac site digg.com'un ugrasiyla kapatildi; ama tabii ki artiyorlar ve world wide web'in tum anlamliligini ortadan kaldiriyorlar. Su an en populeri olan usocial.net twitter'da da 1000 follower'i sadece 87$'a satiyor. digg satislarini digg.com'un cabalari sonucunda durdurmuslar ama follower satmaya devam ediyorlar.

Bu baglantilari (kullanici, digg, ya da link, herneyse) bir anlamda "spam" olarak da nitelendirebilirsiniz; ancak spam tanimina da tam uymuyor. Sosyal aglar kullanicinin yonlendirdigi siteler oldugu icin aslinda hepimiz birer gamer'iz. Arkadasina "site yaptim, baksaniza" diyen sen de, twitter'da blog'uma link veren ben de aslinda gamer'iz. Hele ki google'a aramalarda ust siralarda yer almak icin para verilmesi dusunulurse, usocial'in yaptiginin da cok farkli bir sey olmadigini goruyoruz.

Bu konu etik acidan yoruma cok acik. Ustelik belli bir fikir uzerinde uzlasilip, bunun yanlis olduguna karar verilse bile takibi cok zor.

23 Ağustos 2009 Pazar

Entr-Designs #2

Twintern

Online kaynaklari, ozellikle de kullanicinin yonlendirdigi sosyal aglari, sirket reklami veya PR gibi faaliyetler icin kullanmak artik bilinen bir yontem. Reklam ornegini eksisozluk'te kendi sitesinin, arkadasinin sitesinin, sirketinin urunlerinin reklamlarini yapanlardan gormustuk. Gittigidiyor.com facebook'ta viral marketing yapmisti (sevgilisinden ayrilan kiz hikayesi). Surada, burada ve orada youtube'da brand awareness calismalari izlemistik.

Bu arada twitter'in populerligi artinca onun da sirketler tarafindan kesfedilmesini bekliyorduk. Nitekim apple, microsoft ve daha binlercesi fan'larini twitter uzerinden update etmeye baslamisti bile. Futbol takimlari mac sonuclari ve transfer duyurulari yapti, duydugum kadariyla da Bahcesehir Universitesi departmanlarindan biri sinav notlarini twitter uzerinden acikladi.

Simdi de sirketler artik "twitter responsible", ya da yeni kelimeler yaratmaya bayilan twitter.com'un deyimiyle "twintern" ise almaya basliyor. Yakinda cokuluslu sirketlerin PR departmaninda "Facetern", "Yountern", "Bloggentern" takimlari olusursa sasirmayin.

Entr-Designs #1



22 Ağustos 2009 Cumartesi

En Çok Kazanan Genç Online Girişimciler

İlk 10'un 5'inin kullanıcı destekli (web 2.0) olduğuna ve ilk 40'ın sadece birinin kadın olmasına dikkat çekelim.

Keep it Simple!

İster fabrikalarda üretilen ürün olsun, ister web sitesi olsun, ister herhangi bir servis ürünü olsun; kitlelere ulaşmak istiyorsan dizaynını basit tutacaksın. Mühendis kafası detayı, bilgiyi sever; ama tüketici öyle değil.

http://web2.0entrepreneur.com/53/the-reason-to-focus-on-simplicity.html

Yukarida linkini verdiğim siteden de örneklerini görebilirsiniz. Bunlara twitter.com 'u, fizy.com 'u da ekleyebilirsiniz. Bu arada bir de şu örneklere bakın:


Neden milliyet.com hurriyetim.com 'u, gmail yahoo'yu, gittigidiyor.com hepsiburada.com 'u bu kadar çabuk solladı diye merak etmeyin...